Şufa Davalarında Yeni Düzenleme Önerisi: Paylı Mülkiyet İçin Önemli Adımlar

TEDB Genel Başkan Yardımcısı Mehmet T. Solmaz, Adalet Bakan Yardımcısı Hurşit Yıldırım ile yaptığı görüşmede, taşınmaz mülkiyetinde önemli sorunlara yol açan şufa davalarına ilişkin yeni düzenleme önerilerini sundu. Bu düzenlemeler, paylı mülkiyet sisteminin daha sağlıklı işlemesini sağlamayı amaçlıyor.

Şufa Davalarında Yeni Düzenlemeler Önerildi

Solmaz tarafından sunulan öneriler arasında en dikkat çeken maddelerden biri, Tapu Müdürlüğü’nün satış işlemi sonrası diğer paydaşları bilgilendirme zorunluluğu oldu. Mevcut uygulamada, bir paydaş taşınmazdaki hissesini üçüncü bir kişiye satarken, diğer paydaşlar genellikle bu satıştan haberdar olmuyor. Önerilen değişiklikle, Tapu Müdürlüğü’nün satış gerçekleştiği anda diğer hissedarlara resmi tebligat göndermesi sağlanarak, şufa hakkının etkin bir şekilde kullanılmasının önü açılacak.

Bir diğer önemli değişiklik ise şufa davası açma süresinin kısaltılması oldu. Şu an yürürlükte olan yasaya göre, ön alım hakkını kullanmak isteyen paydaşların dava açma süresi iki yıl olarak belirlenmiş durumda. Ancak, öneriye göre bu sürenin bir yıla indirilmesi, davaların daha hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlanmasını sağlayarak mülkiyetle ilgili hukuki süreçleri hızlandıracak.

Ayrıca, şufa hakkı kullanıldığında satış bedelinin tapudaki bedel yerine taşınmazın gerçek değeri üzerinden belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Günümüzde birçok taşınmaz tapuda düşük gösterilen bedeller üzerinden satılmakta, bu durum şufa hakkını kullanmak isteyen paydaşlar için ciddi mağduriyetlere yol açmaktadır. Yeni düzenleme ile birlikte, taşınmazın gerçek piyasa değeri dikkate alınarak şufa hakkının kullanılmasının önü açılacak.

‘Düzenlemeler Paylı Mülkiyet Sistemini Güçlendirecek’

TEDB Genel Başkan Yardımcısı Mehmet T. Solmaz, yaptığı açıklamada, şufa hakkının kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Şufa davaları, paydaşlar arasındaki mülkiyet ilişkisini korumak için düzenlenmiş olsa da günümüzde bazı kötü niyetli hissedarlar tarafından haksız kazanç elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu durum, mülkiyet hakkını zedelemekte ve taşınmaz piyasasında belirsizlikler yaratmaktadır. Önerdiğimiz değişikliklerle, paylı mülkiyetin daha sağlıklı işlemesini sağlayarak hem hissedarların haklarını korumayı hem de taşınmaz alım-satım süreçlerinde adaleti sağlamayı amaçlıyoruz.”

Mevcut Kanunda Neler Var?

Türk Medeni Kanunu’nun 732. maddesine göre, paylı mülkiyette bir paydaş taşınmaz üzerindeki payını üçüncü kişilere sattığında, diğer paydaşlar ön alım hakkına sahiptir. 734. madde ise ön alım hakkı sahibinin, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini mahkeme tarafından belirlenen sürede yatırması gerektiğini öngörmektedir.

Ancak, mevcut düzenlemede ön alım hakkının kötüye kullanımına yol açan bazı boşluklar bulunmaktadır. Özellikle hissedarlara satış konusunda bilgilendirme yapılmaması ve tapuda düşük gösterilen satış bedelleri nedeniyle paydaşlar mağduriyet yaşayabilmektedir.

TBMM Gündemine Gelebilir

Bu düzenlemeler, taşınmaz mülkiyeti ile ilgili yasal boşlukları gidermeye yönelik kapsamlı bir adım olarak değerlendiriliyor. Adalet Bakanlığı’nın bu önerileri inceleyerek yeni yargı paketi kapsamında TBMM gündemine taşıması bekleniyor. Yapılacak değişikliklerin, paylı mülkiyet yapısında adaleti sağlaması ve mülkiyetle ilgili anlaşmazlıkları azaltması hedefleniyor.

Kaynak: CUMHA – CUMHUR HABER AJANSI